Panik Atak yaşayan kişi tetikte olma hali ile fiziksel ve mental olarak kendini ataklardan sonra çok yorgun hisseder. Daima endişe içerisinde bir sonraki atağın ne zaman geleceğini endişesini duyar. Sürekli ilk panik atağının yaşadıktan sonra bir daha olur mu düşüncesi ile zihni meşgul olur. Bu duruma ‘’Beklenti Anksiyetesi’’ denir.
Panik Atağın psikolojik bir hastalık olduğunu öğrenene kadar onlarca kez doktora gider. Bedensel ve nörolojik olarak panik atak hastasının tetkikleri hep temiz çıkar. Ancak yine de kalp, efor, EKG vs. gibi bir çok ihtimali düşünerek kontrollere gider ve bu döngü halinde yaşanan hastalığa panik atak denir.
Panik Atağın ilk belirtilerini somatik (bedensel) ve bilişsel (düşünce) şekilde 2'ye ayrılır. Düşünce bazlı bakarsak en sık yaşanılan atak ile ilgili en kötü ihtimallerin akla gelmesi ve kimsenin panik atak hastasına yardım edemeyeceği duygusudur.
En sık Panik Atak geçiren kişilerin zihninden o an geçen en felaket ihtimalin içerisinde olarak atağın tepe noktasına çıktığı, kimsenin yardım edemediği/edemeyeceği duygusuyla daha da ağır hissedilen belirtileridir. Somatik olarak hissedilen belirtileri ise;
Panik Atak anında yapılması gereken, yaşanan his ve düşüncelerin psikolojik olduğunu hatırlatmak, tıbbi bir durum yaşamadığınızı ve birazdan biteceği bilmek, aklınızdan geçen her düşüncenin psikolojik yanılsama olduğunu hatırlatmaktır.
İlk Panik Atağını geçiren kişi genellikle atak ile başa çıktıysa sonrasında bir çok Kardiyoloji olmak üzere onlarca branştan randevu alarak durumuna çare aramakta veya atağı çok ağır hisseden kişiler ise kendilerini hastane aciline atmaktaıdr. Yapılan Diazem vb. sakinleştiricilerden sonra ise kişi hayatını beklenti ve korkuyla geçirmektedir. Asıl yapmanız gerek şey de burada başlar. Panik Atak için uzman bir psikoloğa başvurmalı, gerekli görüldüğü takdirde psikiyatriden de ilaç desteği alınmalıdır.
Panik atak hastası sıklıkla kalp ritmini ve nefes alışverişini arttıracak herşeyden kaçınır. Belirli aktiviteler, sigara kafein gibi maddeler kullanmak, beslenmesini kısmak en sık yapılan kaçınmalardır. Panik atak hastası kaçınma davranışlarını yapmamalıdır. Çünkü panik atak krizi geçiren kişinin tüm bu çabası o an rahatlatsa da gerçekte panik bozukluk öyküsünü arttırır. Ancak panik atak geçiren kişiye bunları yapmayın demekte gerçekçi değildir. Önemli olan kriz anında tüm bu hislerin geçeceğini kendisine hatırlatması önemlidir.
PANİK ATAK ÖLDÜRÜR MÜ?
Panik Atak krizlerinde hiçbir zaman düşünce ve hisler ölüyor/kalp krizi geçiriyor gibi hissettirse de gerçekleşmez. Bu nedenle de Panik Atak öldürmez ama somatik ve bilişsel olarak ölüm his ve düşünceleri deneyimlersiniz.
Panik Ataktan kurtulmak için düzenli şekilde psikanalitik psikoterapi süreciyle bilinçdışı çatışmaları yarattığı kaygı çözülür. Ancak unutmamak gerekir ki; hayatınıza hastalık nasıl bir günde oluşmadıysa endişe, kaygı, huzursuzluklar bir günde gelmediyse panik ataktan kurtulmakta tek seansta panik ataktan kurtulunmaz.
Panik Atak kesin kurtulmak, anksiyete de uzman analitik yönelimli çalışan bir psikoterapist ile terapiden geçilir. Eğer psikoterapisti hastanın yıllardır gerçek bir çözüme kavuşamaması gibi nedenlerden dolayı ağır ataklarına karşı gerekli görürse psikoterapi sürecine uyumu zorlu olabilir. Bu gibi durumlarda bir süre terapinin ilaç tedavisi birlikte yürütürek panik ataktan kurtulacaksınız.
Evet. Panik Atak, kaygılı kişinin bilinçdışında bastırdığı duygu ve dürtülerin yarattığı çatışmaları psikanalitik psikoterapi de çözmekle geçer. Bastırma kaygı doğurmaz, kaygı bastırmaya neden olur ve sonucunda panik atak yaşanmaktadır. Psikanalitik Psikoterapi de serbest çağrışım metoduyla atakları yaratan kişinin ruhsallığında bastırılan duygular sözel yolla ifade edildikçe panik atak semptomu da geçer. Psikoterapide panik bozukluğun kaygı atakları geötikten sonra tamamen çözümü için panik atağın temelinde ne yattığını çalışarak tamamen kurtulmak mümkündür.
İlaç, nörolojik olarak beyine etki ettiği için sadece hastalığın semptomlarını ve endişe duygusunu biraz azaltır, kişinin daha az düşünmesini sağlar. Ancak bu da panik atak hastasının diğer duygularını daha uyuşuk ya da hissiz yaşamasına neden olur. Ancak panik atak tıbbi ya da beyin ya da beden kaynaklı bir hastalık değildir. Panik Bozukluk ve diğer tüm kaygı bozuklukları psikolojik kökenlidir. Örneğin, dişinizin çürüdüğü ağrıdığında fark edersiniz. Ağrı kesici almak ya da sahte dolgu yatırmak sizi rahatlatacaktır. Ancak dişinizin neden çürüdüğünü, köklerinde ne gibi hasarlar aldığını ve nasıl oluştuğunu anlamazsanız bir süre sonra ağrı kesici de yetersiz kalacaktır. Panik Atakta da aynı bu şekilde psikoterapi ile panik atağın oluşmasının altında yatan duygusal nedenler anlaşılmadığı, dile gelmediği sürece kişi onlarca ilaç kullansa da bir süre sonra fayda etmeyecektir. Bu nedenle de panik atak ilaçsız geçer mi sorusunun cevabı evet, zaten panik atak ilaçsız geçen bir hastalık olup, doğru ve düzenli bir psikoterapi süreci mutlaktır.
Panik Atağı ilaçsız yenenler psikanalitik psikoterapi ile panik atak tedavisinin çözümünü bulur. Başlarda ilaç ve bazı metotların işe yaramadığını ve doğru psikoterapi ekolü ile çalışan psikolog bulamadıkları için terapiye inaçları azalır. Aynı zamanda panik atağı yenmek için ilaç tedavisinin de yetersiz olduğunu farkettikçe ümitsizliğe düşer. Bunun nedeni panik atağı olan kişinin doğru yönlendirilmemesi ve panik atak hastasının ataklarının hemen geçmesini istediği için terapi sürecine sıcak bakmamasıdır. Ancak yıllar içerisinde Panik Atağı yenmenin psikoterapi ile olduğunu fark ederler. Panik Atağı ilaçsız çözen kişiler, terapiye başladıklarında hastalığı sihirli değnekle hemen geçmesi için heyecanla başvuran danışanlarıma her zaman doğruyu söylerim. Panik atak belirtilerinin kişi için ne kadar dayanılamaz olduğunun farkındayım. Ancak bu hastalık sihirli değnekle 1 görüşme de ya da tavsiyeler alarak geçecek bir rahatsız değil. Fakat psikanalitik psikoterapi sürecinde terapi de anksiyete ataklarının altında yatan duyguları çalışır, bu sürece sabır ve emek verirse panik atağı ilaçsız yeneceğidir.
Panik Atağı ilaçsız yenenler kaygı ve anksiyete ataklarında ilaç tedavisinde doz arttırımı ve ilaç değişikliğinin yetersizliğini anlatır. Panik atağı okudukları kitaplar, izledikleri videolar ve öğrendikleri tekniklerin bir süre iyi hissettirdiğini anlatırlar. Psikanalitik Psikoterapi ile panik atağı yenen kişiler ise terapide bilinçdışı duygularının yarattığı kaygı çözdükçe panik atağın kesin iyileştiğini anlatır.
En başta panik atağa çözüm ararken ‘psikologa da gittim ama geçmedi’’ diyen bir çok kişi olacaktır. Bilinmesi gereken her psikolog psikoterapist olmadığı gibi bir çok psikoterapi ekolü vardır. Bazı terapi ekollerinde atakların geçmesi için kaygının üzerine gitmeye yönelik tedavi uygulanırken, başka terapilerde atak anında gelen düşünce ve duygunun gerçekliğini sorgulamaya yönelik bir tedavi planı çizer. Bazı terapiler ise sadece nefes ve beden çalışmalarına odaklanır. Bu terapiler kişiye bir süre iyi hissettirse de kişiler bir süre sonra Panik Atağın geçmesi için bu terapilerin yetersiz kaldığını anlar.
Kaygılı hissettiğimiz anlarda aklımızdan geçen düşünceler ve bedende hissedilen duyumlar olsa da gerçekte kaygı (anksiyete) bir duygudur. Eğer bedeninizdeki hisleri ya da düşüncelerinizi rahatlatmaya çalışırsanız bu size bir süre iyi gelir. Çünkü duygularınızı es geçmiş olursunuz. Eğer kaygıyı yaratan duygularınızı terapide çözerseniz panik atakta geçecektir.
Psikanalitik Psikoterapinin tedavide kesin çözüm olmasının nedeni de bilinçdışındaki duygulara odaklanmasıdır. Bilinçdışı demenin nedeni, bu kişilerde hayatlarında aslında atak geçirecek şekilde bir duygusal bastırdığı Analitik terapiye panik atağın geçmesi için başvuran kişiler, panik atağın altında yatan gerçek duyguları ile yüzleştikçe atakların tamamen geçtiğini görmektedir.
Neden Diğer Tedaviler Panik Atak Kesin Çözümünde Başarısız Kalır?
Panik Atağın geçmesi için çözüm ararken birçok tedaviyi deneyen kişiler bilir ki; nefes egzersizleri, ilaç tedavisi,düşünce ve davranışlarınızı değiştirmeye yönelik psikoterapiler, meditasyon, yoga, panik atağın geçmesi için kaygı ile kitaplardaki teknikleri uygulama, rahatlamak için alkol/bitki çayı kullanmak, kalp çarpıntısı yaşamamak için koşu, merdiven çıkma gibi durumlarda yavaş hareket etmek gibi bir çok şey aslında Panik Atak tedavisinde kesin bir çözüm sağlamaz. Tüm bu teknikler ve ilaç tedavisi sadece o anki kaygıyı rahatlatmaya yöneliktir. Daha anlaşılır bir biçimde;
Panik Atağı artçı deprem, yaşadığınız binayı duygularınızın olduğu bilinçdışı ruhsallığınız ve oturduğunuz daireyi de bedeniniz olarak hayal edin. Eğer oturduğunuz bölgede artçı depremler (panik atak) yaşıyor ve her yaşanan depremde dairenizin duvarlarında derin çatlaklar oluşuyorsa, çatlaklara sıva yapmak mı yoksa binanın kolonlarındaki hasarı tespit edip güçlendirme yapmak mı kesin çözümdür? İlaç tedavisi başta olmak üzere tüm metotlar dairenizde olan çatlaklara sıva yapmaktır. Bu nedenle de Panik Ataklarınız bu metotlarla asla kesin olarak geçmez. Psikanailitik Psikoterapi ise dairenizle değil binanın temelindeki kolonlardaki hasarları terapide çözer. Bu da panik atakların tamamen geçmesi demektir.
İlaç Panik Atak tedavisinde kişiye iyi gelen bir tedavi olsa da yaşanan zaman dilimindeki atak dönemine müdahale etmek dışında yetersiz kalır. İlaçlar beyinin bazı bölümlerindeki reseptörleri inhibe ederek aslında sizin yaşadığınız kaygı verici durumlar karşısında reaksiyonlarını ve düşünmenizi yavaşlatır. Bu süreçte Panik Atak yaşayan kişiye o an için iyi gelir. Ancak ilaç bir süre sonra yetersiz kalır ya da iyileştiğini hissederek ilacı bırakırsanız anksiyetenin aslında yok olmadığını sadece ilaçların baskıladığını görürsünüz. Çünkü panik atak tamamen ilaçla değil psikoterapi ile geçmesidir.
Panik Atak tedavisi tek seansta veya akupuntur ile yapılamaz. Eğer böyle bir vaatte bulunan bir kişi, kurum varsa hayal tacirliği yapmaktadır. Hayatınızda kaygı ve anksiyetenin oluşması bir günde olmadı. Tedavi süreci de tek seansta geçmeyecektir. Psikolojik kökenli bozukluklar bedensel hastalıklar gibi değildir. Doktora gidip, reçetede yazılan ilaçları 1 hafta kullanarak geçmez. Panik Atağı kişi en yoğun bedeni ve zihnindeki düşüncelerden yaşasa da aslında yıllar içerisinde bilinçdışı bastırılan duyguların artık bastırmanın yetersiz kalması sonucu oluşur. Bu nedenle de psikoterapi bir süreç olarak bu duyguları çalışır ve panik atak geçer.
Telif Hakkı © 2024 fatimeceylan.com - Tüm Hakları Saklıdır.
Powered by GoDaddy
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.